Dünyadaki birçok kavramın aynanın işleyişine göre farkında olmadan şekil aldığını düşünüyorum.
İnsan aynaya neden bakar, kendini görmek için. Üstüm başım düzgün mü, temiz mi, derli toplu muyum görmek istersin. Kendi kabul kriterin ne ise, ona yaklaşıp yaklaşmadığına bakar, yaklaşmadınsa faaliyete geçersin. Bu bir kalite bakış açısı dahilinde bir tavırdır, aslında.
Burada belgelendirme sistemleri aklıma geliyor. Gıda firmalarında, birçok diğer alanda faliyet gösteren firmada olduğu gibi, ölçmek istediğiniz alana göre, geçer kriterleri belirleyen belgelendirme sistemleri bulunur. Kaideler bellidir. Bu kaidelerin ‘sizin üretiminize göre’ önemli kısımları, kontrol noktaları ve sıklıkları belirlenir. İlk belgeyi alırsınız ve devamında belirli periyotlarda da bu kaideler, konusunda bilirkişi olan kişi/ler tarafından uygunluğunuzun devamlılığı, kanıtları ile kontrol edilir.
Hedef nedir? Niyet nedir?
Belirlenmiş bir yolda yürümenin keyfiyet, nasıllık kısmını belirlemek, bu keyfiyet pattern’nı / deseni ile yürümek, yer yer saptığında da ne kadar saptığının sana söylenmesi ve bunları düzeltmek.
Tanıdık mı, güzel.
Enteresandır ki bu işlemler para karşılığı yapıldığı halde ve para karşılığı yapıldığı için, denetlenen firma kendisinin eleştirilmesini ama o kadar da eleştirilmemesini, o kadar da uygunsuzluk tesbitinin yapılmamasını ister. Çünkü derecesi/sınıfı düşebilir. Bu belgeyi isteyen ülkeler de düşük dereceli bir şirkete satış yapmayabilir ve neticede para kazancı düşer. Haliyle, ‘beni eleştir ama minik minik’ der firma çaktırmadan. Çok bedel ödemek, çok değişmek istemez.
Halbuki bunun için kurulmuştur bu ilişki, bu denetleme mekanizması, bu gerçeklerle yüzleşme sistemi. Baştan herkes biliyordur.
Ancak siz, size para ödenen bir kurum olarak, aşırı dikkatli ve teferruatlı bir şekilde denetlerseniz müşterinizi (!), müşteriniz sizinle seneye yapılacak denetimde çalışmaz. Başka denetçi ister veya başka firmaya geçer. Bilmem ne hanım gelmesin, denir. Bu, firmanın ‘beni eleştir ama minik minik’ deme şeklidir.
Çünkü bazı aynalar sevilmez, şişman gösteriyordur, ‘ben böyle miyim canım’dır. Değilsindir, ayna bozuktur.
Tanıdık geldi mi 2?
Niyetler, maksatlar nedir? Amaçlar, hedefler nedir?
Bazı denetçiler ise bunu tüm sistemin iyi işlemesi için yapar, para ilişkisi yoktur. Denetçi sana ayna olur ve para almadan söyler sana nerelerde eksik, nerelerde fazlalık olduğunu.
Para alan, müşteri kaybetmemek için az eleştirirken; para almayan faydası devam etsin diye az eleştirir.
Niyetler halis midir? Maksattan şaşılmış mıdır?
Yeri gelmişken, bu yazıyı okuyan herkes için şu dua ile bitirmiş olalım;
“Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalblerimizi eğriltme, katından bize rahmet bağışla; şüphesiz Sen sonsuz bağışta bulunansın.”
**Âl-i İmrân Suresi / 8. Ayet**
Amin.
 


